Duygu Kıtlığı
DERSİM – 14 Mayıs’a sayılı günler kala Dersim’de milletvekilliği için dört partiden dört kadın aday çalışmalarını sürdürüyor. Onlardan biri de Hüsniye Karakoyun…
CHP Dersim Milletvekili Adayı olan Karakoyun aynı zamanda gazetecidir. 20 yıldır aktif gazetecilik yapan Karakoyun’un Metin Göktepe Yılın Gazetecisi, Çağdaş Gazeteciler Derneği Yılın Gazetecisi, Best Of Turkey Ödüller Komitesi Özel Ödülleri gibi birçok ödülü var.
Karakoyun ile Dersim’in sorunlarını ve ihtiyaçlarını, amaçlarını, kadınların ihtiyaçlarını ve analiz önerilerini konuştuk.
‘HER ŞEY BİR ZAMAN SONRA DOLU OLUYOR’
Neden Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday oldunuz?
Ülkenin gidişatında ciddi sorunlar var. Hukuktan adalete, liyakate dayalı atamalar da dahil olmak üzere pek çok alan gerçekten kötüleşti. Ülkenin bu haline ‘dur’ demek gerekiyordu. Bir gazeteci olarak adalet arayanların sesi olmaya çalıştım ama gazeteci olarak tek başıma yeterli olmayacağıma karar verdim. Benim siyasetçi olma hikayem böyle başladı.
14 Mayıs 2023 seçimlerine hem iktidar hem de muhalefet farklı bir değer atfediyor. Sizce bu seçimi kritik yapan nedir?
İyi başlayan bir hikaye öyle bir hal aldı ki, hep azarlayan bir dil var. Hukuktan adalete, nitelikli atamalardan gelir dağılımına kadar ülkede her şey adeta kilitlendi ve artık işimizden de gelirimizden de memnun değiliz. İktidarın ilk 10 yılında çıkış ilişkileri yeterliydi ama son 10 yılda seçilmiş olma duygusu onları muhtemelen asi yaptı. İnsanlar kendi ülkelerinde bir gelecek göremiyorlar. Çok fazla göç var. Suriye’den göç eden insanlara tepki gösteriyoruz ama bugün Dersim’de de çok göç veriyoruz. İnsanlarımız başka ülkelere gitmeyi ve göçmen olmayı kabul ediyor. İnsan yurdunu kolay kolay terk etmez. Onlardan umut aldık ve bu insanların buradan gitmesi konusunda onları çaresiz bıraktık. Bu 100 yıllık bir dönüm noktası ve bu ülkede bir şeylerin değişmesini istiyoruz. Bu seçim milat olsun. Dünyada sonsuza kadar yaşayabilecek hiçbir diktatörlük yoktur, kalıcı bir uygulama yoktur. Her şey bir süre sonra eskiyor. Bugün Türkiye’de olaylara ‘dur’ deme zamanı. Kurumlara olan güvensizliğin had safhada olduğu bir döneme girdik. O yüzden biz dahil herkes bu seçime büyük değer veriyor. 100 yıllık bir dönüm noktasındayız. Bu seçimin Tunceliler için çok daha büyük bir değeri var. Çünkü Munzur Baba’nın oğlu Düzgün Baba kendi içlerinden çıkmış, imkansızı başarmış, fiziksel ve duygusal saldırılara maruz kalmış, saflığından ve dürüstlüğünden taviz vermemiş, bu ülkenin en tepelerine yürüyor. . Bunun için de kritiktir.
‘GELECEK HİZMETLER HÜKÜMETLERE ŞEHİR FIRSAT OLDUĞU İÇİN ADALETLİ DAĞITILMADI’
Dersim’in öncelikli konuları nelerdir?
Şehir o kadar küçük ki aslında kolayca yönetilebilen bir şehir. Sorunların çok kolay çözülebildiği bir şehir. Ama her dönem seçilmiş yönetimlere karşı çıkan bir şehir olduğu için alınan hizmetler adil dağıtılmadı, paralar gönderildi; popüler tabirle israf edildi. Halkın bulunmadığı köylerde çeşmeler yapılmıştır. İlçe yollarımız perişan haldeyken kervanın geçemeyeceği yerlere asfalt yapıldı. Şehrin ortasındaki yollar sıkıntılı. Kutsal alanlarımızda veya ziyaret yerlerimizde bir tabela bile yok. Pertek-Tunceli arası yol yapıldı, batıda bizi Karadeniz’e bağlayacak yol ama yazın sıcağında, kışın soğukta vapur bekliyorsunuz. Ulaşım temel bir ihtiyaçtır, bir haktır. Bizden üniversite birincisi öğrenciler çıkıyor, Tunceli okuma yazma oranının en yüksek olduğu il. Çobanın çocuklarının birinci olduğunu okuruz ama o çocuklar iyi bir yere gelemezler. Doğal olarak buna ‘dur’ demek durumundayız. Bu ülkenin milli eğitim bakanı neden Tunceli değil? Tunceli’den neden vali yok?
Tarım da hayvancılık da bitti. Çatışma sürecini bahane ettiler, insanları köylerinden, evlerinden sürdüler. O sürgün hissinin sonunda büyük şehirlerde korkunç acılar yaşadık. Geribildirim teşvik edilmelidir. Tarım ve hayvancılık takviye ediliyor ama amacına ulaşamıyor. Yani, şehirdeki sıkıntılar gibi. Bütün bunlar çok mu imkansız? Hayır, çok kolay. Aslında çok para. Genel liderimiz bunu yapacağız dediğinde insanlar ‘para nerede’ diyor. Çok para. ‘418 milyar dolar’ diyor değil mi? Onunla çok şey inşa ediyorsun.
Şehirde gereksiz yatırımlar ve hatasız olmayan planlar var. Çok uzun olacağı için bu sorunlardan birkaçına değineceğim. Bunları kaldırmak sorun değil. Doğamızı ve kutsal değerlerimizi korumak için yapacaklarımız var. Çünkü biz doğadan rıza alan bir toplumuz. Kurda, kuşa, böceğe, yaşam alanlarına karşı bir saygı duygumuz var.
‘Depremde ihmal öldürür’ gibi konuşuyorlar ama biz slogan için değil, bu ihmalleri ortadan kaldırmak için geliyoruz. Bugün birimiz iktidara yürüyor ve onun partisinden bir üyeyi seçmek hizmet açısından aynı zamanda şehrin önünü açmak anlamına da geliyor. Her zaman ezilme duygusuyla kendimize ağıt yakmayacağız. Bu sefer baskımızı ve çaresizliğimizi ortadan kaldırmak açısından çok avantajlı bir şehir haline geleceğiz.
‘İŞSİZLİK HERKESİN ORTAK SORUNU’
Kadınlar ve LGBTİ+’lar için neler yapacaksınız? Yakın vadeli hedefleriniz ve analiz önerileriniz nelerdir?
Tunceli kadınlar için keyifli bir şehir. Ama sorunları yok mu? İşsizlik sadece kadınların değil, başta gençler olmak üzere herkesin ortak sorunu. Bunu analiz etmeye çalışacağız. Tunceli’de KOSGEB, Halk Eğitim Merkezi ve İŞKUR’u çok dinamik bir şekilde kullanmak ve buraları aktif yapılara dönüştürmek istiyoruz. İstihdama yönelik kurslar açmak için girişimlerimiz olacak. KOSGEB’in projeleri destekleyen bir mekanizma olmasını istiyoruz. İnsanların ürettiklerini ve kadınların ürettiklerini pazarlayabilecekleri alanlar yaratmayı düşünüyoruz. Aslında şehirde cinsiyet ayrımı ya da LGBTİ’lere karşı olumsuz bir bakış açısı yok. Haklarına saygı duyuyoruz.
